Hayatta başımıza hiç ummadığımız anlarda iyi ya da kötü birçok olay gelmektedir. Önemli olan bu iyi ya da kötü olayları olabildiğince yumuşak karşılayıp, her zaman olanlardan ders çıkarmak olmalıdır. Aslında bu biraz da bakış açısıyla olan bir şeydir. Karşılaştığımız kişiler, olaylar bize her zaman bir şey katmaktadır. Bunları kabullenmek, kabullenip üstesinden gelmeye çalışmak, üstesinden geldikten sonra da ders almak çok çok önemlidir. Bu kişi bana ne öğretti? Bana bu olay ne kattı? Ne öğrendim veya ne ders çıkardım? Her olayda bunları kendimize sorduğumuz zaman aslında bu işin temeline inmiş olacağız.
Hata değil, tecrübe!
Başınıza gelebilecek herhangi bir olaya karşı her zaman hazırlıklı olamayız, bu nedenle olumsuz bir durumda hemen pes etmemeliyiz. Düşünmeli, çözüm üretmeli ve de çıkan sonuçtan iyi ya da kötü kendi payımıza düşeni almalıyız. Hayattan ders almaya başladığınızda eskiden hata dediğimiz şeylere artık tecrübe diyebiliriz. Tecrübelere değer verdiğinizde onların sizin için en iyi öğretmenler olduğunu göreceksiniz. Böylece bir işe girişmeden önce elinizden gelenin en iyisini yapmanıza rağmen hata yaptığınız durumda hemen ayağa kalkmayı ve kendinize göre önlem almayı öğreneceksiniz. Çünkü hayatı ders alarak keşfetmek bardağa dolu tarafından bakmanın önemini bize anlatacaktır! Hatta bu sayede yaşadığınız her şeyin başarılı olma konusunda size yardım ettiğini net bir şekilde görebileceksiniz ve hata yapmaktan korkmayacaksınız.
Başkaları tarafından ya da sizin tarafınızdan “imkânsız” olarak görülen çoğu şey aslında zihinsel engellerdir. Bu engelleri aşmak ise tamamen sizin elinizde. Kendinize inanmak, karar verdiğiniz şeyi yapmaya karar vermek ve tecrübelerinizden ders alıp hep daha iyisi için yol almak, kendinizi imkânsızlıklarla sınırlandırmamak için yapmanız gerekenlerdendir. İmkânsız olarak kabul edilmiş her şeyin mümkün olduğunu gördüğünüzde daha fazla yol alabilmek ve yeni bir şey yapmak için daha çok motivasyona sahip olacaksınız!
